600 Yıllık İbadethane, Odunluk Olarak Kullanıldı
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyeleri, Ürgüp ilçesindeki Taşkınpaşa köyünde yüzey araştırmaları gerçekleştirdi. Çalışmalar sonucunda, bir vatandaşın odunluk olarak kullandığı bir kayadan oyma mekanın temizlenmesiyle, İslam medeniyetine ait 600 yıllık taş işçiliği mihrabının da bulunduğu bir ibadethane ortaya çıkarıldı.
Taşkınpaşa Külliyesine Bağlı Bir Yapı Olması Düşünülen İbadethane
NEVÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Maraşlı, "Bu yapı, Taşkınpaşa Külliyesine bağlı bir yapı olduğunu düşünüyoruz. Belki burası, tekkede çorbanın kaynadığı, yemeğin yapıldığı, misafirlerin ağırladığı, açların doyurulduğu bir yerdi. Çünkü tekkelerde böyle tasavvuf anlayışları vardır. Bu tarz bir mekan olduğunu anlıyoruz. Daha önce hiçbir literatürde geçmeyen bu yapı, 1960'lardan beri özellikle sanat tarihçileri tarafından deşifre edilmiş. Külliyenin camisi, türbesi, zaviyesi var ama bu yapıya kimse değinmiyor. Aslında 600 yıllık ve ilk defa gün yüzüne çıkan, saklanmış ve belki de saklandığı için korunmuş bir yapı. Yapının cephe süslemeleri Selçuklu ve Beylikler Dönemi mimari özelliklerini taşır ve malzeme ve teknik açıdan da dönemin izlerini barındırır" dedi.
Yapının Eretna Dönemine Ait Olabileceği Düşüncesi
NEVÜ Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Altın, "Yapının Eretna dönemine ait olduğunu düşünüyoruz. Stil kritiği sonucunda, yapının Emir Taşkın tarafından yaptırılmış olabileceğini belirtebiliriz. Ne amaçla kullanıldığını tam olarak bilemiyoruz ama buranın ne amaçla kullanıldığını tespit etmeye çalışacağız. Hemen arkamda gördüğünüz niş, muhtemelen mihrap nişi. Kıble yönüne baktığımızda cami ile aynı yöne denk geliyor. Burası bir mescit olarak kullanıldı mı tam olarak bilmiyoruz ama en azından mihrabı olduğu için işlevsel olarak burada namaz kılındığını belirtebiliriz" dedi.
Yapının İşlevini Açığa Çıkarılması Hedefleniyor
Altın, "Ürgüp müze müdürü bize bir sempozyum düzenledi. Orada böyle bir eserin olduğunu öğrendik. Sonrasında Savaş Hocamızın yüzey araştırmalarında buradan geçtiğinde Mehmet amca bizi buraya götürdü. Buranın içi başlangıçta çok görülebilir değildi ama onun yardımıyla bazı yerleri keşfettik. Hemen sağımda kalan kitabeyi bile dün gece fark ettik. Yani aslında çok az bilinen bir yer. Burada yaptığımız çalışmalarla bu yapının işlevini ve süslemelerini daha açığa çıkarmayı planlıyoruz" dedi.
Yapının Sahibi: "Burayı Taşkın Paşanın Camisi olarak Biliyorduk"
Yapının bulunduğu evin sahibi Mehmet Ersen (63) yıllardır aynı evde yaşadığını belirterek, "Önceden babamın zamanında buraya turistler gelirdi ama eve alınmazlardı. Burada bir cami olduğunu söylerlerdi. Biz burayı Taşkın Paşanın camisi olarak biliyorduk ama külliye olarak belirlendi. Buradan sonra büyük camiyi yaptırmışlar. Ama ilk geliş yerinin burası olduğunu biliyoruz" dedi.
