Lübnanlı Dürzi lider Şeyh Sami Ebi el-Muna, Suriye’nin güneyinde ateş hâlâ sıcak tutulan Süveyda krizine dair net bir mesaj verdi:
“Ne Dürziler’in ne de Sünniler’in körüklenen fitneye alet olmasına izin vereceğiz.”
“Ne Dürziler’in ne de Sünniler’in körüklenen fitneye alet olmasına izin vereceğiz.”
Beyrut’ta düzenlediği basın toplantısında konuşan Ebi el-Muna, Suriye’de on yıllardır yaşanan en kanlı iç gerginliklerden birinin yaşandığı Süveyda’da “insani ateşkes” çağrısında bulundu. Lider, “Siyasi çıkar hesaplarına kapılmadan, en azından insani sorumluluğumuzu yerine getirmek zorundayız” dedi.
13 Temmuz’da başlayan olaylar zinciri, Bedevi Araplar ile Dürzi gruplar arasında patlak veren silahlı çatışmalarla başladı. Suriye güvenlik güçlerinin bölgeye müdahalesi pusuya düşürülünce, kısa sürede kontrolden çıkan çatışmalar bölgesel bir iç savaş hâline geldi. Hikmet el-Hecri’ye bağlı Dürzi milislerin ateşkesi bozması, Bedevi ailelerin yerinden edilmesi ve infaz haberleriyle tırmanan gerilim, dışarıdan gelen binlerce aşiret savaşçısının devreye girmesine neden oldu.
Bu sırada İsrail’in 16 Temmuz’da Şam’daki stratejik noktalara düzenlediği hava saldırıları, krizin bölgesel ölçekte büyüdüğünü gösterdi. Suriye yönetimi, 19 Temmuz’da güvenlik güçlerini yeniden Süveyda’ya yerleştirerek aşiret unsurlarının şehirden çekilmesini sağladı. Ancak 13 Temmuz’dan bu yana sivil ve silahlı yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
Lübnan’daki Dürzi lider Ebi el-Muna, bölgeden tahliye edilen yaklaşık 500 kişiye daha insani destek sağlandığını duyurdu. “Biz, Süveyda halkının yanında durmakla yükümlüyüz. Fitne ateşini söndürmek için uzlaşıdan başka silahımız yok” diyen Ebi el-Muna, Lübnan’daki Dürzi toplumunun da bu krizi “sekteler arası bir savaş” hâline getirmeyeceklerini vurguladı.
Kriz, Suriye’de yıllardır bastırılmış etnik ve mezhepsel gerilimlerin yeniden yüzeye çıkmasına neden olurken, bölgedeki aktörlerin “provokatif” adımları da ateşe benzin döküyor.
