15 Temmuz gecesi, Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesindeki dar sokaklar yine sessizdi. Şehitlik Mahallesi’nde, 50’nci Sokak’ta yaşananlar o sessizliği parçaladı. İlayda Alkaş, arkadaşının doğum gününden dönüyordu; yanında annesi Hülya ve küçük kız kardeşi vardı. Ama evin kapısına varmadan önce, dini nikahlı kocası C.A. karanlıktan fırladı. Kısa bir tartışma, ardından patlayan silah sesleri… İlayda kanlar içinde yere yığıldı, C.A. ise olay yerinden hızla uzaklaştı. Ambulans yetişti ama İlayda, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Polis ekipleri kaçan şüphelinin peşine düştü, mahalle abluka altına alındı; ancak C.A. izini kaybettirmeyi başardı. Olayın ardından anne Hülya Alkaş’ın gözyaşları sel oldu. DHA’ya konuşan anne, kızının uzun süredir şiddet gördüğünü, defalarca kaçmaya çalıştığını ama her seferinde geri gönderildiğini anlattı.
“Kızım bir canavarin elindeydi” diyen Hülya Alkaş, İlayda’nın karnı burnunda hamileyken darp edilerek düşük yaptığını, intihara teşebbüs ettiğini, babasının ise “Kendini aşağı at, ben karışmıyorum” dediğini söyledi. Anne-kız önce Batman’a, sonra İzmir’e, en son Antalya’ya kaçtı; fakat her seferinde aile baskısı ve tehditler yeniden Diyarbakır’a dönmek zorunda bıraktı. Hülya Alkaş, “C.A. sürekli ‘Seni ve anneni öldürürüm’ diye mesaj atıyordu. Kızımı koruyamadım, şimdi mezarını ziyaret ediyorum” dedi.
Olayın yankısı büyüdü. Sosyal medyada #İlaydaİçinAdalet etiketi hızla yayıldı; kadın hakları örgütleri Diyarbakır Adliyesi önünde oturma eylemi başlattı. Emniyet güçleri, C.A.’nın yakalanması için 40 kişilik özel ekibi görevlendirdiği, şüphelinin olası kaçış rotalarının tüm gümrük kapılarına bildirildiği öğrenildi. İhbarları değerlendiren polis, dün gece Mardin yolu üzerinde bir araçta C.A.’ya benzeyen bir kişiyi durdurdu; ancak kimlik kontrolünde sahte belge kullandığı ortaya çıkan kişi C.A. değildi. Soruşturma derinleştirilirken, İlayda’nın ailesi ve sevenleri adalet çağrısını sürdürüyor.
