AŞK KAPIDA, KALPLER TITRIYOR: BU SEFER GERÇEK!
Sonunda o rüzgâr esti, hem de tam üstlerine!
Serhat ağzıyla “Ben kimseyi bir daha sevemem” diye bağırıyor ama gözleri yalan söylemiyor. Zeynep’in geçtiği her yerde kalbi başka atıyor. Bakışları ele veriyor, sesi titriyor, elleri cebinde sıkılıp duruyor. Zeynep desen zaten çoktan teslim bayrağını çekmiş; tek bir gülüşüyle ortalığı yakıp kavuruyor.
Hazır olun sevgili izleyiciler, birkaç bölüm sonra o beklediğimiz yakınlaşma sahneleri geliyor! El ele tutuşmalar, yağmur altında bakışmalar, “gitme kal” fısıltıları… Hepsi yolda, hem de en tatlısından!
Bu sırada Berra hâlâ sahnede. Gurur, utanma, sınır diye bir şey tanımıyor. Ama bu kez duvara toslayacak. Serhat öyle bir çizgi çekecek ki, Berra o çizgiyi geçmeye kalkarsa kendi ayağına sıkmış olacak. Net, sert, geri dönüşsüz.
Gelelim en büyük gizeme: Kader’in babası.
Berrak sonunda patladı: “Bu yükü artık tek başıma taşımayacağım!” dedi. Bu cümle her şeyi anlatıyor. O adam aileden biri. Evin içinde, sofrada, belki de her gün gözlerinin önünde duruyor. Ama kim? Tahminler uçuşuyor, kalpler sıkışıyor. Bu sır açığa çıktığında ortalık yine yangın yerine dönecek.
Kısacası bu hafta hem kalbimiz pır pır atacak, hem de “Kim bu adam?!” diye bağıracağız.
Aşk da geliyor, hesaplaşma da…
Kemerleri bağlayın, bu bölüm efsane olacak!