Sofradaki sinsi sabotajcılar: Konserve kapağındaki küçük çatlaktan pastörize edilmemiş süte kadar 5 gıda, ileri yaşta beyni felç edip hafızayı siliveriyor
İstanbul – Yıllarca “sağlıklı” sanılan gıdalar, beyin ve sinir sistemini sessizce harabeye çeviriyor. Türkiye Nöroloji Derneği, Dünya Gıda Güvenliği Haftası’nda yayımladığı kapsamlı raporda; konserve, balık, et, süt ve peynir reyonlarında saklı beş “nöro-bomba”ya dikkat çekti. Rapora göre bu besinler tüketildikten sonra ortaya çıkan toksinler, 60’lı yaşlarda inme riskini üçe, bunama riskini ise ikiye katlıyor.
1. Konserve: 0,1 mikrogramlık ölüm kapağı
Şişmiş, çatlak ya da ezik teneke kutular botulinum toksinini davet ediyor. 0,1 mikrogramlık bu molekül, kas sinir kavşağındaki sinyali keserek önce çift görme, ardından solunum felcine yol açıyor. Türk Gıda Kodeksi’ne göre hasarlı konserve satışı yasak; ancak piyasadaki denetim oranı sadece %8. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. İlknur Şahin, “Toksin koku ve tat vermez, 100 °C’de bile yok olmaz” uyarısı yapıyor.
2. Büyük balıkların gizli zehri: Ciguatoksin
Barakuda, levrek, mersin balığı gibi 10 kg üzeri deniz canavarları, mercan resiflerindeki mikroskobik algler sayesinde ciguatoksin depolar. Toksin; ısıya dayanıklıdır, dolayısıyla ızgarada, fırında, haşlamada bile sağ kalır. Belirtileri üşüme, yanma, gece kabusları ve ilerleyici nöropati. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’ne göre Türkiye kıyılarında son beş yılda ciguatoksinli balık sayısı %40 arttı.
3. Çiğ etin beyin yolculuğu: Toxoplasma gondii
Parazit, çiğ köfte, çiğ kıyma, çiğ sucuktan insan beynine ulaşıyor. Yapılan MR çalışmaları, latent toxoplazmozun hipokampus hacmini %7 küçülttüğünü, buna bağlı olarak kısa süreli hafıza kaybını tetiklediğini gösterdi. Etin iç sıcaklığını 71 °C’ye çıkarmak paraziti yok ediyor; ancak fast-food zincirlerinde yapılan ölçümde %62’si bu sıcaklığın altında kalıyor.
4. Pastörize edilmemiş süt: Listeria’nın sessiz savaşı
Çiğ süt, listeria monositogenes bakterisini barındırıyor. Bakteri, kan-beyin bariyerini geçerek menenjit, beyin apsesi ve ilerleyici bunama tablosuna yol açıyor. 2023 yılında Türkiye genelinde 147 listeriosis vakası bildirildi; bunların %38’inde çiğ süt kaynaklı enfeksiyon saptandı. Sağlık Bakanlığı, 65 yaş üstü ve hamilelere “sadece pastörize” uyarısı yapıyor.
5. Yumuşak peynir: Ammoniak sarmalı
Yüzeyi küflü, uzun olgunlaştırılmış peynirlerde biriken amonyak ve biyojen aminler, sinir hücrelerinin enerji santralini (mitokondri) felç ediyor. Düzenli tüketim, 15 yıl sonra Parkinson benzeri titreme tablolarına yol açabiliyor. İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Kliniği’nden Prof. Dr. Meral Eken, “Bir dilim küflü peynirde 15 mg histamin var; bu doz, migren ataklarını tetiklemeye yeter” diyor.
Market raflarındaki çözüm haritası
- Konserve: Teneke ezik veya bombe yapmışsa almayın; açıldıktan sonra 24 saat içinde tüketin.
- Balık: 5 kg’ın altındaki küçük türleri tercih edin, balık etiketinde “Ciguatera testi yapılmıştır” ibaresi arayın.
- Et: Etin iç sıcaklığını et termometresiyle kontrol edin; 71 °C’yi geçin.
- Süt: Pastörize logosu olmayan hiçbir sütü çocuklara vermeyin.
- Peynir: Kabuğu küflü ise yüzeyi 1 cm dışarıdan kesin, haftada en fazla iki kez tüketin.
Uzmanlardan üç kırmızı alarm
- Migren atakları: “Şok şeker” ve “şok tuz” içeren hazır çorbalar, nöron ateşini tetikliyor.
- Gece terlemesi: Çiğ sütten sonra ortaya çıkan terleme nöbetleri, listeriosis erken belirtisi olabilir.
- Çift görme: Konserve sonrası gelişen çift görme, botulizm için 112’yi gerektirir.
Türkiye Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Başar Bilgiç, “Bu besinler, beyin hücrelerinin enerji şebekesini kesiyor. Basit hijyen kuralları ve doğru pişirme teknikleriyle 2050’de 500 bin felç vakasını önleyebiliriz” diyor.