"Rehine Krizi, Tel Aviv’in Gözünü Açtı: David’in Mezar Kazması, Netanyahu’ya Karşı Sokakları Ayağa Kaldırdı"
Gazze’nin yer altı tünellerinde çekilen son görüntüler, İsrail’in hem iç politikasında hem de kamuoyunda deprem etkisi yarattı. Hamas’ın 7 Ekim’den bu yana elinde tuttuğu 24 yaşındaki İsrailli rehine Evyatar David’in zayıflamış hali, sadece bir insani dramı değil, aynı zamanda Netanyahu hükümetinin politikalarını da sorgulatıyor.
"Kendi Mezarımı Kazıyorum"
David’in “Biz ne yersek onlar da onu yiyor” başlıklı videoda söylediği tek cümle, İsrail kamuoyunu adeta yıktı:
“Burası benim mezarım olacak. Aylardır sadece mercimek ve fasulye yiyorum. Başbakanım, sen bizi unuttun.”
Bu sözler, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun “şok yaşadığı” bir toplantıya dönüştü. Netanyahu ofisinden yapılan açıklamada, rehinelerin “kasıtlı olarak aç bırakıldığı” iddia edildi ve uluslararası topluma “Hamas’ı kınayın” çağrısı yapıldı. Ancak bu açıklama, halkın öfkesini dindirmeye yetmedi.
Ayalon Otoyolu’nda Çığlık: “666 Gün Terk Edildik!”
Netanyahu’nun açıklamasının ardından binlerce İsrailli, Tel Aviv’in Ayalon Otoyolu’nu trafiğe kapattı. Rehine aileleri, “Bu acımasız hükümetin gözleri önünde terk edilen Evyatar’ın görüntülerine bakarken nefes almak imkânsız” diye bağırdı. Protestocular, 7 Ekim’den bu yana geçen 666 günü “unutulmuşluk” olarak tanımladı.
İntiharlar Zinciri: Askerler de Dayanamıyor
Gazze’deki yıkımın yansımaları, artık İsrail ordusunun içinde de kendini gösteriyor. Son yedi ayda 16 İsrail askeri intihar etti. Sadece geçen ay dört yedek asker yaşamına son verdi. İsrail radyosu Reshet Bet’in haberine göre, intihar eden askerlerin ortak gerekçesi:
“Gazze’de gördüğümüz şeyler, arkadaşlarımızın cenazeleri ve bu yükün altında ezilmek.”
Netanyahu’nun “İç Savaş” Korkusu
İsrail basını, hükümetin artık sadece Gazze’de değil, Tel Aviv’de de bir “iç savaş” tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu yazıyor. Rehine krizi, asker intiharları ve halk protestoları, Netanyahu’nun “güvenlik” söyleminin kendi halkını da hedef aldığı yorumlarına yol açıyor.
Kısacası: David’in kazdığı çukur, artık sadece bir mezar değil; İsrail’in içindeki çözülmenin sembolü.