İhracat Düşüşünün Sonrası: İç Satişlar da Belada


Ana Sayfa > Merkez enes sadık tarafından 29.07.2025 16:59 tarihinde paylaşıldı
İhracat Düşüşünün Sonrası: İç Satişlar da Belada

Yeni Metin:

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), 2025 yılı ilk yarısının sonuçlarını değerlendirdi. Arçelik, BSH, Dyson, Electrolux, Haier Europe, LG, Miele, Samsung, Versuni (Philips) ve Vestel gibi yerli ve uluslararası firmaları bünyesinde barındıran TÜRKBESD, 6 ana ürün grubunda geçen yıla kıyasla ilk 6 ayda iç satışlarda %8 oranında düşüş yaşandığını açıkladı. Aynı dönemde ihracat %5 azalırken, toplam satışlar %6 düşüş, üretim ise %8 azalma kaydetti.
Türkiye, %7lik üretim hacmiyle Avrupanın birinci, dünyanın ise en büyük ikinci beyaz eşya üretim merkezi konumundadır. 32 milyon adetlik üretim ve 22,5 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle faaliyet gösteren beyaz eşya sektörü, 60 bin doğrudan ve 600 bin dolaylı istihdam alanı sağlamaktadır.
TÜRBESD Başkanı Gökhan Sığın, Ar-Ge, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarıyla dünya çapında rekabet ettiklerini vurgularken, 2025 yılının ilk yarısına dair değerlendirmelerde bulundu. “İhracat pazarlarındaki kazanımların korunması ana öncelik” diyen Sığın, son üç yıldır ihracatta sürekli bir gerileme yaşandığını belirtti. “Üretiminin %70ini ihraç eden bir sektör olarak dış pazarlarda elde ettiğimiz başarı bizi bugün dünyanın en büyük 2. üreticisi haline getirdi. İhracat pazarlarındaki daralma ve yüksek maliyet baskılarına karşılık; sektörün rekabetçilik ve istihdam gücünün korunması için ihracatta rekabet gücünü geliştirecek politika ve uygulamalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor” dedi.
Sığın, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) etkinliğinin ihracat rekabetçiliğinde büyük rol oynadığını ifade etti. Devam eden ticaret politikası soruşturmalarının ise sanayiyi aksi yönde etkilediğini belirten Sığın, “Burada atılacak doğru adımlar özellikle kullanıcı ve ihracatçı sektörlerin rekabetçiliğine doğrudan katkı sağlayacaktır” dedi.
“Enerji Verimli Ürünlerin Teşviki Milli Servete Katkı Sağlayacak”
2025 yılında yavaşlayan iç piyasa koşullarına dikkat çeken Sığın, satış kanallarının canlılığı ve tüketicilerin alım gücünün desteklenmesine değindi. Yüksek kredi kartı komisyon oranlarının satış kanallarına ve dolaylı olarak tüketiciye olumsuz yansıdığını; diğer tarafta tüketiciler üzerinde faizin getirdiği yükün azalması ve taksitlendirme imkanlarının artırılmasının iç talebin sürekliliği için önem taşıdığını vurguladı.
Sığın, enerji verimli ürünlerin üretimi ve tüketiminin desteklenmesinin, sanayinin rekabetçiliğini artıracak önemli bir unsur olduğunu belirtti. Bu ürünlerin kullanımının bireysel enerji tasarrufunun yanında ülke genelinde enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ve çevresel etkilerin en aza indirilmesi açısından da kritik bir rol üstlendiğini ifade eden Sığın, “Enerji verimli ürünlerin piyasada yaygınlaşması sadece enerjinin verimli kullanımını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda sektörümüzde de üretime güç katarak ihracat için kaldıraç rolüne işaret ediyor. Bu bağlamda tüketicilerin enerji verimli ürünlere ulaşmasını kolaylaştıracak her türlü teşvikin milli servete katkı sağlayacağına eminiz” dedi.
“İhracat Rekabetçiliğini Destekleyecek Uygulamalara İhtiyaç”
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, Temmuz ayında yürürlüğe giren İklim Kanununun, Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda atılmış önemli bir adım olduğunu belirtti. Beyaz eşya sektörünün, enerji verimliliği yüksek ürünleriyle bu hedeflere katkı sunduğunu ifade eden Özkadı, “Sektör olarak gelişen teknolojiler ve inovasyonlarla her geçen gün daha fazla enerji tasarrufu sağlayan ürünler üretiyor ve piyasaya sunuyoruz. İklim Kanununun çizdiği yeni çerçeve doğrultusunda, sürdürülebilir üretim ve tüketim anlayışının yaygınlaştırılmasında sektör olarak sorumluluk almaya devam edeceğiz” dedi.
Özkadı, sanayinin girdi ve ara malı maliyetlerinin, gümrük vergileri, İGV, Anti-Dumping önlemleri sebebiyle sürekli arttığını vurguladı. Bu maliyet baskısının önemli unsurlarından biri olan Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) uygulamasının da özellikle iç satışlarda daralma yaşanırken, firmalar üzerinde ilave bir yük oluşturduğunu belirtti. GEKAP birim bedellerinde yaşanan orantısız artışların, sektörün finansal sürdürülebilirliğini zorlaştırdığını ve nakit akışı üzerinde ciddi etkiler yarattığını ifade eden Özkadı, sistemin gözden geçirilmesi ve geçici de olsa maliyet baskısını azaltacak adımların atılmasının önem taşıdığını belirtti. “Türkiyenin ihracatçı imalat sanayi sektörlerinde maliyet bazlı rekabet gücünün son yılların en düşük seviyelerine gerilediğini görüyoruz. Özellikle ara malı maliyetlerinin bu gerilemede temel belirleyici olduğu görülüyor. Bu nedenle, sanayi üzerinde baskı oluşturarak üretim maliyetlerini artırabilecek ve enflasyonist etkilere yol açabilecek ticaret politikası önlemlerinden kaçınılması gerektiğini değerlendiriyoruz. Sektör olarak, kamu yararının gözetildiği, sanayi üretimini ve ihracat rekabetçiliğini destekleyecek uygulamaların önceliklendirilmesini bekliyoruz” dedi.
“Ticaret Politikası Soruşturmaları Beyaz Eşya Sektörünü Zorluyor”
Beyaz eşya gibi kritik imalat sanayi sektörlerinde çeşitli çelik ürünlerinin temel girdi olarak kullanıldığını hatırlatan TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz, farklı tipteki yassı çelik ürünlerinin toplam ürün maliyetlerinin yaklaşık %17sini oluşturduğunu aktardı. Yavuz, son dönemde bu alanda artan ticaret politikası soruşturmalarının beyaz eşya sektörü açısından zorlayıcı hale geldiğini ifade etti. “İlk olarak sıcak haddelenmiş yassı çelikle başlayan anti-dumping soruşturmaları, zamanla paslanmaz çelik, galvanizli ve boyalı sac gibi diğer ürünleri de kapsayacak şekilde genişledi. Söz konusu soruşturmalar, sektörün girdi maliyetlerini artırmakta ve uluslararası pazarlardaki rekabetçiliğini de olumsuz etkilemektedir. Mevcut gümrük vergileri üzerine anti-dumping soruşturmaları sonucu gelebilecek ek vergiler hem ihracat hem de iç satışlardaki daralmayı daha da derinleştirecek ve artan maliyetler nedeniyle enflasyonu tet
0 beğeni