Gökçeada toprağı 15 yıldır konuşuyor: Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü, Ege’nin “ilk köyü” olduğunu fısıldadı.
Çanakkale’nin uçsuz mavisi Gökçeada’da, Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü’nde 2009’dan beri süren kazıların son faslı, Ege adaları tarihini yeniden yazdı. Prof. Dr. Burçin Erdoğu’nun önderliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen çalışmalar, höyüğün sadece bir yerleşim değil, bütün bir yaşam modelinin beşiği olduğunu kanıtladı.
İşte ortaya çıkan “ilk”ler:
• Ege’de tarım ve hayvancılığa dayalı ilk köy ekonomisi burada başlamış.
• Çanak-çömlek atölyelerinin ilk ateşi bu topraklarda yakılmış.
• Metalurjinin ilk kıvılcımları burada çakılmış.
• Anıtsal mimarinin ilk taşı burada dikilmiş.
• Şehirleşmenin ilk izleri burada kazılmış.
• Çanak-çömlek atölyelerinin ilk ateşi bu topraklarda yakılmış.
• Metalurjinin ilk kıvılcımları burada çakılmış.
• Anıtsal mimarinin ilk taşı burada dikilmiş.
• Şehirleşmenin ilk izleri burada kazılmış.
Kazı alanı, üst üste 6 kültür katını gün yüzüne çıkararak sanki 7 bin yıllık bir mozaiği tek tek yerine oturttu. Gökçeada artık sadece masmavi denizi ve rüzgârlarıyla değil, Ege’nin en eski köyünü barındıran kültür adası olarak da anılacak.